KMÜ'de bugün kadınların sesi yankılandı
KMÜ'de bugün Tez Koop-İş sendikası önce konferans düzenledi ardından da basın açıklaması yaptı.
Karaman'da Tez Koop-İş Sendikası Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde çalışan üyelerine yönelik Toplumsal cinsiyet eşitliği ve çalışma yaşamında kadın konulu konferans düzenledi. Kocaeli Üniversitesinden Doç. Dr. Betül Urhan'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansının ardından sendikalı kadınlar SKS önünde basın açıklaması yaptı.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor daire başkanlığı 2 numaralı salonunda düzenlenen konferansın ardından sendikalı kadınlar SKS önünde 'haklarımızdan vazgeçmiyoruz', 'Dünyanın bütün kadınları birleşsin', 'İstanbul sözleşmesi yaşatır' yazılı dövizleri taşıdı.
Sendika adına açıklama yapan Arzu Banlı şöyle konuştu; “Bugün kadın emeğinin direniş tarihi 8 Martta, ayrımcılığa, eşitsizliğe, şiddete, yoksulluğa karşı dünyanın her yerinde kadınlar ayakta. Bugün eşitsizliğin, sömürünün, yoksulluğun sistemleştiği; kadın emeğinin ucuz ya da ücretsiz emek olarak görüldüğü, yeni kölelik koşullarının dayatıldığı bu dönemde, kadınların varoluş mücadelesi çok daha anlamlı bir hale gelmiştir. Bundan 159 yıl önce New York’ta bir tekstil fabrikasında yanarak hayatını kaybeden işçi kadınların anısı direnen tüm kadınların mücadelesine ışık olmaya devam ediyor.
Kadın işçiler ev içindeki karşılıksız emeklerinden kaynaklı iş piyasasında esnek, kayıtsız, güvencesiz, düşük işlerde çalışıyor, iş piyasasında daha fazla sömürüye karşı yaşamın her alanında her türlü eşitsizlikle mücadele etmeye devam ediyor. Türkiye’nin dört yanındaki fabrika, atölye ve depolarda örgütlenen, sendikalaşan güvenceli yaşama ve çalışma haklarının mücadelesini veren kadın işçiler, kendilerine dayatılan güvencesiz ve sendikasız çalışma biçimlerine itiraz ediyor, örgütleniyor, tüm direnişlerin en önünde yer alıyor. Kadın işçilerin ağırlıklı olarak çalıştığı tekstil fabrikalarında, Mersin Tarsus Sebze Meyve Halinde, Oppoda, Alpin Çorapta, Darinda Çorapta, Migros Depo’da emeği, alınteri, örgütlenme hakkı için direnen kadınları buradan selamlıyoruz. Yaşasın Kadın Dayanışması!
Her gün önümüze en az bir kadın cinayeti haberi ve en az bir şiddet, istismar failinin serbest bırakıldığı haberi düşüyor. En çok evlerinde şiddete uğruyor. Bir yandan aile kurumu kutsanıyor, diğer yandan kadınlar ekonomik, toplumsal, hukuki açıdan derin bir olanaksızlığa hapsediliyor. Kadınları her gün ölümle burun buruna getiren, psikolojik ve fiziksel hasarlar oluşturan bu şiddet normalleştiriliyor. Kadınları şiddetten koruması, uzaklaştırması gereken 6284’ün etkin uygulanmadığını, hatta kadınların şiddet gördükleri eve geri gönderildiklerini, ölümle tehdit eden kocaların serbest bırakıldığını biliyoruz.
Bu nedenle bizler; 6284 sayılı yasa dahil mevcut yasaların etkin uygulanması; Türkiye’nin imzacısı olduğu Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi’nin (CEDAW) gereğinin yerine getirilmesi; ve iş yaşamında toplumsal cinsiyet temeline dayalı şiddet ve tacizi önlemeye yönelik düzenlemeler içeren Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 190 sayılı Sözleşmesi’nin (ILO 190) onaylanması ve uygulanmasını istiyoruz. Evde, işte, sokakta, tüm toplumsal yaşamda şiddetsiz ve güvenli bir yaşam sürmek istiyoruz.
Kazanılmış haklarımızı tehdit eden söylem ve girişimlere son verilmesini istiyoruz. Eşit yurttaşlık hakkımızı, Kadınların hayatın her alanında eşit temsilini sağlamak, eşitliği hayata geçirmek için somut adımlar atılmasını istiyoruz. Sendikal örgütlenme hakkı anayasal bir haktır ve insan hakları bir bütündür. Ekonomik kriz koşullarında: İşçilerin örgütlenme haklarına saldırılar, işçilere hak ettikleri ücretlerin verilmemesi ve kadınların ve çocukların nafaka hakkına göz dikilmesi de aynı bütünün parçalarıdır. Temel hak ve özgürlüklerini kullanmak, demokratik laik bir hukuk devletinde eşit, özgür ve şiddetten uzak bir yaşam sürmek istiyoruz.
Bizi sadece evin içinde görmek isteyen, çalışma yaşamından, sokaktan, hayatın her alanından elimizi çekmemizi isteyen, eşitsizliklerden güç alarak emeğimizi değersizleştiren, haklarımıza göz dikenlere karşı işyerlerimizden sesimizi yükseltiyoruz. Yoksulluğa, şiddete, eşitsizliğe karşı yaşasın kadın mücadelesi, yaşasın 8 mart” dedi.