Makbule Ertabak ve Doğukan Can yazdı "Yediklerimiz, İçtiklerimiz Ruh Sağlığımızı Etkiler Mi"
Karaman'da alanında uzmanlığı ve yenilikçiliği ile adından söz ettirmeye devam eden Nutrimado Beslenme ve Diyet Kliniği diyetisyenleri Makbule Ertabak ve Doğukan Can “Yediklerimiz, İçtiklerimiz Ruh Sağlığımızı Etkiler Mi?” başlıklı makalelerini yayınladı.
Makbule Ertabak ve Doğukan Can makalede şu görüşlere yer verdi; “Tıp dünyası bunu ciddiye almakta geç kalmış olsa da yiyeceklerin ruh halini etkilediği artık kabul gören bir durumdur. Klinik psikolog Wilson, “Uzun bir süredir bilinçaltının ne olduğuna dair kesin bir görüşe sahip olamadığımız için beyni ve vücudu birbirinden ayrı olarak ele aldık” diyor. Beyin ve bilinç hakkında hâlâ pek çok gizem var. “Beyin; tüm organlar gibi, en stabil işlevi için en iyi beslenmeyle çalışır. Toplam vücut ağırlığımızın %2’sini oluşturmasına rağmen, günlük toplam enerji ve oksijen ihtiyacımızın %22’sini kullanılır. Diğer organlarla kıyaslandığında beynimizin beslenmeye ihtiyacı çok daha fazladır.”
Gelelim asıl konuya yediklerimizin gerçekten ruh halimize ne kadar etkisi olabilir? Diyet ve ruh sağlığı konusunda hakemli bilimsel makalelerin sayısı bir hayli artmış bulunmakta. Bu çalışmalarda çok önemli bazı sonuçlar elde edilmiştir. Sağlıklı bir diyete bağlı kalmanın yani yeterli ve dengeli beslenmenin depresyona karşı önemli bir derecede koruma sağladığı sonucuna varılmıştır. Özelliklede Akdeniz diyetinin depresyona etkisinin bir hayli fazla olduğu görülmüştür. Bu da depresyonu önlemek için beslenmenin rolünü değerlendirmek için gayet yeterli bir sebeptir. Uluslararası Beslenme Psikiyatrisi Derneği Başkanı Jacka’nın yürütmüş olduğu bir çalışmada; orta ve şiddetli depresif insanlardan oluşan aynı zamanda sağlıksız bir diyetle yaşamını sürdüren 67 kişi üzerinden bir çalışma yürütüldü.
Katılımcıların yarısı diyetisyen yardımı ile 7 seans, diğer yarısı isi sosyal destek almakla yetindi. 12 haftanın sonunda beslenme desteği alan insanların üçte biri artık depresyonda değillerdi.
Vücuttaki alevleri söndür! Evet yanlış duymadınız. Vücudumuzda oluşan enflamasyonlar farklı bir tabir ile vücudumuzda alev etkisi gösterir. Peki bu alevleri beslenme ile nasıl söndürebiliriz. Antiiflamatur diyetler ile bu alevlerin sönmesini destekleyebiliriz.
Antiinflamatuar diyetler ise genel olarak akdeniz tarzı beslenmeyi kapsar. Yani lif ve sebzelerden zengin, doymuş yağ ve basit karbonhidratlardan fakir bir diyet modeli.
Sindirim ve sinir sistemlerimiz arasındaki bağlantıyı oluşturduğu için artık bağırsaklarımız ikinci beyin olarak adlandırılmaktadır. Bağırsak duvarında bulunan sinir ağları, anne karnında ki gelişimimizle aynı kökenden geldiğini biliyoruz. Bağırsaklarda bulunan bu sinir ağları harabiyetinde psikolojik stresin, psikiyatrik ve nöropsikiyatrik bozukluklara yol açabileceğini söylemek yanlış olmaz. Peki ikinci beynizimi optimize eden bir diyet nasıl olmalıdır. Menümüzde lif yani tam tahıllar içeren besinleri, yeşil yapraklı sebzeleri, zeytinyağını, kurubaklagilleri zengin tutarak aynı zamanda en önemlisi basit şekerlerden, işlenmiş et ürünlerinden ve kızartılmış besinlerden uzak durarak bunu bir nebze sağlayabiliriz.
Sizler de kendinize bir iyilik yapmak istiyorsanız, “sağlığımı korumalıyım, kendime iyi bakmak istiyorum ve kendime değer veriyorum” diyorsanız bizimle iletişime geçmenizin zamanı gelmiştir.”