Zorlu "işsizlik ve yoksulluk Karaman halkının belini büküyor"
İYİ Parti Karaman Milletvekili 1.sıra adayı Atilla Zorlu, Karaman’ın kanayan yarası olan işsizlik ve hayat pahalılığına değindi. Vatandaşların en çok mustarip olduğu işsizlik ve hayat pahalılığı konularını ele alan Zorlu, 14 Mayıs günü sandıktan çıkacak iradenin sessizlerin çığlığı olacağını belirterek, ‘Gelin hep birlikte Türkiye’yi kurtaralım. Gelin hep birlikte İYİ PARTİ’DE buluşalım’ dedi.
İYİ Parti’nin bir kurtuluş şansının olduğunu söyleyen Atilla Zorlu, açıklamasında şunları söyledi;
“Karaman Müslüman Türk milletinin gurur tablosu, ortak paydasıdır. Karaman, dünya Türkçe okuyuşumuzun karar ve kavşak noktasıdır. İnanıyorum ki, Karaman İYİ Partili kadrolarla altın çağını yaşayacak, muazzam bir ivme yakalayacak. Çünkü Karaman her şeyin en güzeline layıktır.
“HAYAT PAHALILIĞI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR”
Geçmişteki muhteşem dayanışma, uzlaşma, anlaşma, yardımlaşma ve kardeşçe yaşama ruhuna şimdilerde özlem duyuyor, sabırla bekliyoruz. Maalesef içinden geçtiğimiz zaman zarfında milletçe huzurumuz kalmamıştır. Sorunlar artmış, gerilim ve çatışma ortamı genişlemiştir. Türkiye Cumhuriyeti gittikçe güç ve derman kaybetmektedir. Türk milleti mutsuz ve gelecekten umutsuzdur. Karşı karşıya olduğumuz meseleler çığ gibi büyümektedir. Hayat pahalılığı gün geçtikçe ağırlaşmaktadır. Ekonomik sıkıntılar gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. Ekonomik sıkıntılar, zam furyası, adaletsiz vergi artışları vatandaşlarımızı dara düşürmüş, iyice bunaltmıştır Toplumun her kesimi bugünkü yaşananlardan dolayı sıkıntılı ve dertlidir. Ekonomik sorunlar alabildiğine tırmanmaktadır. İşsizlik, yoksulluk ve yolsuzluk insanımızı hırpalamakta, keyfini kaçırmaktadır.
“AKP BECERİKSİZLİĞİNİ KARAMANLILARIN SIRTINA YÜKLÜYOR”
AKP’nin iktidar yıllarında sivrilen, siperini derinleştiren işsizlik, yoksulluk çemberi gittikçe genişlemiş, gittikçe kronikleşmiştir. Yapılan araştırmalara göre, memurlarımızın yüzde 97’si borçlu, yüzde 60’ı de borcunu ödemekten uzaktır. Bu düşündürücü, bir o kadar da yürek yaralayıcı tabloyu hiçbir çalışanımız hak etmemektedir. Milli çıkarlarımız, asırlar içinde pişmiş ve olgunlaşmış devlet geleneklerimiz, milletimizin birlikte yaşama irade ve azmi zedelenmiştir. Türk milletinin bin yıllık kardeşlik hukuku zalimlerin oyuncağı haline gelmiştir. Şunu net olarak ifade etmek lazımdır ki, iktidar acziyetini, yetersizliğini, beceriksizliğini Karamanlı kardeşimin sırtına yüklemektedir.
Karamanlı kardeşim sofrasından çalınan nimetlerden, cebinden aşırılan paralardan dolayı mağdurdur, fakat AKP büyüdük, geliştik, zenginleştik masalları anlatmayı sürdürmektedir. AKP’nin yandaşlarına oldukça güzel, oldukça ucuz, oldukça konforlu olan hayat şartları, milyonlarca insanımıza pahalıdır, acımasızdır ve zalimdir. Hükümet kul hakkına göz koyarken, çalışanlarımızı, emeğiyle geçinen kardeşlerimizi, helal kazancının ardında koşan vatandaşlarımızı ekonomik felakete rehin bırakmıştır.
Türkiye ekonomisi alarm zilleri çalmaktadır. Dövizdeki yükselme herkesi endişelendirmekte, özellikle de sabit ücret ve maaşla geçinen milyonları darboğaza itmektedir. İğneden ipliğe yapılan zamlar, adaletsiz vergi artışları vatandaşlarımızı kara kara düşündürmekte ve kahretmektedir. Ekonomik yıkım her haneye nüfuz etmektedir.
“20 YILDIR KARAMAN’A GÖZLE GÖRÜLÜR NE YAPILDI?”
Ekonomik infial her kardeşimizi az ya da çok etkilemektedir. Enflasyon fren tutmamaktadır. Hayat pahalılığı sınır tanımamaktadır. Ve TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon rakamları gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
Soruyorum sizlere 20 yıllık AKP İktidarı döneminde, Karaman’a gözle görülür ne yapıldı? Ekonomik anlamda feraha kavuştunuz mu? Milli gelir arttı da, sizlerin yüzü mü güldü? İş mi buldunuz, ekmeğiniz mi çoğaldı, pazar ve market fileleriniz mi doldu taştı? Vatandaşlarımız tencerelerine, tavalarına ve ocaklarına aş yerine zam koymuştur.
Karaman’da yaşayan, kökeni, inancı ve doğduğu yer neresi olursa olsun her vatandaşıma çağrım şudur: Gelin hep birlikte Türkiye’yi kurtaralım. Gelin hep birlikte İYİ PARTİDE buluşalım. Yolsuzları, hırsızları, hainleri, teslimiyetçilerin, sandığa bir daha çıkmamak üzere süpürelim.
Sizlerden bekliyorum ki, geleceğinize sahip çıkınız. Ülkenize sahip çıkınız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sahip olduğu imkân, avantaj ve kaynaklarla, hükümetin iddia ve hedefleri çelişmiş ve asla çakışmamıştır. Emeklilerimiz Türkiye ekonomisinin bugünkü halinden, hükümetin hatalı politikalarından haklı olarak en çok yakınanlar arasındadır. İnsana hizmeti önceliğine almayan, insanın rahatını, refahını ve geleceğini düşünmeyen bir siyasetin kendi kendini tüketen bir organizmadan farkı olmayacaktır. Unutmayalım ki, dürüst, dengeli, doğru, adil ve ilkeli bir siyaset tarzı her şeyin başıdır. Ülke yönetiminde söz ve pay sahibi olan siyasetçiler ve bürokratlar kendilerine tevdi edilen milli kaynakların ve milli sermayenin bölüşüm ve dağıtımını yönetirken kesinlikle hukuka uymak ve Allah korkusu ile hareket etmek mecburiyetindedir.
“İKTİDAR, CÜZDAN DOLDURMAK İÇİN FIRSAT DEĞİLDİR”
İktidar koltuğunda oturan kim olursa olsun, yetkisi dâhilinde gerçekleştirdiği idari, siyasi ve ekonomik icraatları mahşeri vicdanla tenakuza düşmeden yerine getirmelidir. Bu nedenle devlet yönetiminde bulunanların her şeyden önce helal-haram ayrımını yapacak basirete, doğru-yanlış tasvirini sağlayacak samimi bir tutuma sahip olmaları asıldır.
İktidar; zenginleşmek için bir vasıta değildir. İktidar; millete ait olan servet ve gelirlerin yandaş zümrelere peşkeş çekildiği yasa dışı nakil ve dağıtım merkezi değildir. İktidar; çalmak, aşırmak, yemek, içmek, gezmek ve cüzdan doldurmak için bir fırsat değildir. İktidar; kanun dışı ilişkilerin dokunulmaz zırha büründüğü ve çete mantığına göre dizayn edilmiş gayri ahlaki bir kazanç kapısı olarak da görülmemelidir.
Siyaset, ahlaki, vicdani ve hukuki zeminden kopmadığı müddetçe, iktidarlar kul hakkına riayetten ayrılmadığı sürece bir mesele yoktur. Bu halde milletten alınan vergiler yine millete hizmet olarak dönecek, arada herhangi bir kayma, kaynama, buharlaşma ve sızma olmayacaktır. Ahlaki aşınma, adalet duygusunun körelmesi, haklının değil, güçlünün, hatırlı kişilerin, mevki ve makam sahiplerinin her türlü yanlışa rağmen korunup gözetilme eğilimi milli vicdanı yıkmaktadır. İktidarın ne pahasına olursa olsun arkasında durduğu sonradan görme zümrelerin hukuken dokunulmaz ve erişilmez olması kanun önünde eşitlik prensibini anlamsız kılmaktadır.
“AKP’NİN SONU GELDİ”
AKP seçime günler kala yandaş kamuoyu araştırma şirketleriyle milletimizi kandırmamalı, düşen oylarını düzmece anketler vasıtasıyla yüksek seviyelerde gösterecek kurnazlığa tevessül etmemelidir. Çünkü AKP’nin sonu gelmiştir. Türk milleti AKP’yi gönlünden silmiş ve gözden çıkarmıştır.
Ben Atila ZORLU olarak söz veriyorum. Karşılıksız sevdiğimiz milletimize hizmet etmek için yetkin ve yetişmiş kadrolarımızla, üretken vizyonumuzla, dürüst ve tertemiz şahsiyetimizle İYİ Parti’yi zafere ulaştırmayı amaçlıyoruz. Teşkilatımızın bütün görevlileri kutlu bir emaneti taşıdıklarının bilincindedir ve aksini düşünmek zaten mümkün değildir.
Millet ve vatan mücadelemizi gölgelemeyi aklından geçirenleri birlikte püskürteceğiz. Birbirimize güveneceğiz, birbirimize inanacağız, birbirimize destek ve dayanak olacağız. Şuurla, sabırla, coşkuyla, gözümüzü yüksek ufuklardan ayırmadan, milletimizin bütün fertlerini bir, eşit ve kardeş görerek 14 Mayısta Millet İttifakını başarıyla buluşturacağız.
Bu tarihi görev hepimizin üzerinedir. Türkiye’yi sorunlarından, bunalımlarından ve çetrefilleşen meselelerinden kurtarmak boynumuzun borcudur. AKP iktidarının demokrasiyi tanımayan, çoğulculuğu yok sayan, katılımcılığı ihmal eden, çatışmaları körükleyen ilkel siyaset tutumuna en iyi cevap ve demokratik karşılık 14 Mayısta verilecektir. İnanıyor ve görüyorum ki, iktidarın kontrolsüz, dengesiz, başına buyruk ve ahlak dışı muameleleri milli irade tarafından terslenecektir. Türk milleti 14 Mayısta güzele, adalete, hakkaniyete ve doğruya bağlılığını kanıtlayacaktır.
“KARAMANLI VATANDAŞLARIMIZ ÜZGÜNDÜR”
Karaman’da gerçekleştirdiğimiz temas ve ziyaretlerimiz buna işaret etmektedir. Karamanlı kardeşlerimizin ilgisi, gösterdikleri yakınlıkları, sergiledikleri dostane tavırları bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Sorunları dinledik, vatandaşlarımızla sohbet ettik, Karaman’ı bir uçtan diğer uca gezerek karşı karşıya olduğumuz meselelerle ilgili kanaatlerimizi paylaştık. Gördük ki, Karamanlı vatandaşlarımız üzgündür. Gördük ki, Karamanlı kardeşlerimiz iktidardan, Türkiye’nin boğucu siyasi çekişmelerinden şikâyetçidir. Yine gördük ki Karaman; müşfik, dürüst, ilkeli, milli ve vicdani bir yönetimin özlemini çekmektedir. Karaman; yapay gündemlerle asıl sıkıntıları gizleyen, asıl problemlerin üzerini örten kötü niyetli iktidardan mustariptir.
Artık 14 Mayısta acılar dinmeli, gözyaşları silinmeli, feryat figanlar azalmalıdır. Sorunlar çözülmeli, dertler deva bulmalıdır. Beklentiler karşılanmalı, şikâyetler ciddiye alınmalıdır. Türk milleti hak ettiği güzelliklere kavuşmalı, Karaman layık olduğu gelişmişlik seviyesini yakalamalıdır.
“AK PARTİ İL TÜRKİYE’NİN DEVAMI MÜMKÜN DEĞİLDİR”
İYİ PARTİ seçilecek; doğruluk, vicdan, temizlik, asalet ve kul hakkına riayet kazanacaktır. Sözde, “halka hizmet Hakk’a hizmettir” kabulüyle iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi, sonunda kendi cebine, kendi hesabına, kendi yararına hizmet eden bir çıkar ittifakına dönmüştür. AKP ile Türkiye’nin devamı artık mümkün değildir. AKP ile geçecek her gün milletimize hakaret, hırsıza ikram, devletimize tehdittir. Bu iktidar sıfırı tüketmiştir. Bu iktidar bitmiş, tükenmiş ve kendi kendini yiyen, milletimizin varlıkların hiç eden bir canavara dönüşmüştür. AKP ile geçen yılların faturası çok ağır olmuştur. Toplumun her kesimi tahribattan payını almıştır. Cumhuriyetimizin kurucu değerleri aşırı şekilde yıpranmıştır. Çiftçimizin hakkı, esnafımızın alın teri, memurumuzun nafakası, emeklimizin rızkı, öksüzlerin, garibanların, düşkünlerin cep harçlığı AKP iktidarı tarafından AKP’li elitler, seçkinler, korunan ve kollanan zümrelere ve yandaşlara aktarılmaktadır. Bu hükümetin Türkiye’nin sorunlarını çözmesi şu şartlar altında söz konusu değildir. Türk milletinin vicdanına güveniyorum. Türk milletinin engin sağduyusuna ve şaşmaz ferasetine inanıyorum. Türkiye’nin bugünkü ibretlik ve buhranlı halini 86 milyonun hüzünlenerek izlediğini biliyorum.
Üzülerek görüyoruz ki, devlet çarkı dönmemektedir. İktidar partisi karabasan gibi milletimizin ve devletimizin üzerine çöreklenmiştir. 14 Mayıs günü AKP’den kurtulmanın başlangıcıdır. 14 Mayıs günü AKP’den hesap sormanın ilk durağıdır.
Karamanlı vatandaşlarım, vakit gelmiştir, tereddüt göstermeyiniz. Bugün birlik, beraberlik, bağımsızlık, milli kimlik için sizlere ihtiyacımız vardır. Vatan için, Cumhuriyet için, Bayrak için sizlerin desteğine ihtiyacımız vardır. Türk milletine sevdalı herkesi, İYİ PARTİ’YE destek vermeye davet ediyorum.
Türkiye, ilkesiz ellere, vicdansız emellere, vefasız yüzlere 5 yıl daha katlanmak zorunda kalmasın. Vereceğiniz oyla Cumhuriyete sahip çıkın. Vereceğiniz oyla Türk kimliğine sahip çıkın. Vereceğiniz oyla bayrağa, vatana sahip çıkın. Vereceğiniz oyla milli servetimize sahip çıkın. Bütün bunları tek tek düşünün ve İYİ PARTİ’YE evet deyin.”