Zorlu: "Milletin derdi neredeyse, çözümlerimiz ile birlikte biz oradayız"
İYİ Parti Karaman 28. Dönem Milletvekili adayı Atilla Zorlu, 14 Mayıs’ta yapılacak olan genel seçimler öncesi çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, Zorlu açıklamış olduğu vaatler ile çiftçinin, memurun, emeklinin, ev hanımının, işsizin, kadro bekleyen işçiler gibi birçok kişinin umudu olacağına ve yüzlerini güldürmeyi başaracağının sözünü verdi.
‘Mazeret değil çözüm üreteceğiz’ diyen Zorlu, İYİ Parti iktidarında yoksulluk, yolsuzluğun sona ereceğinin de altını çizdi.
Aç ve açıkta kim varsa elinden tutacağız diyen İYİ Parti Karaman Milletvekili adayı Atilla Zorlu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Sizler su, elektrik, kömür ve diğer ısınma faturalarını zar-zor ödüyorsunuz. Son zamanlarda ilave kayıp-kaçak bedellerine de mahkûm ediliyorsunuz. Sizler kıt kanaat geçiniyorsunuz. Bu hak mıdır, adalet midir, insanlık mıdır?
Aç kalan sizsiniz, açıkta kalan sizsiniz, muhtaç olan sizsiniz, ihtiyaç sahibi sizlersiniz. Şimdi, AKP’ye oy veren kardeşlerim Allah için söylesin! Allah için itiraf etsin; bu zulüm düzenine, bu karanlık serüvene nereye kadar destek vereceklerdir?
Bu kara kışa, bu kâbus geceye, bu fukaralık seline, bu gelir dağılımı adaletsizliğine nereye kadar dayanılacaktır? Değerli Vatandaşlarımız, 14 Mayıs’ta Türkiye kazansın, Türk milleti zenginleşsin diyoruz. Musibet bulutlarını kovmak için hazırız. İhanetin belini kırmak için hazırız. İstikrarı sağlamak, hepinize, herkese kazandırmak için hazırız.
Çiftçinin, esnafın, memurun, emeklinin, işçinin, sanayicinin emini, neferi, nefesi ve kuvveti İYİ Partidir. Umutsuzluğun koyu sisini dağıtmak için İYİ Parti inançlıdır. Yoksulluğun, yolsuzluğun ve yasakların kökünü kurutmak için İYİ Parti iradelidir. Verdiğiniz oy yerini bulsun, sonuç versin diyorsanız İYİ Parti sizinle, sizlerin emrindedir.
Verdiğiniz oy bağınıza, bahçenize, tarlanıza, bostanınıza, tezgâhınıza, işyerinize, hanenize bolluk ve güzellik getirsin diyorsanız Karaman’da İYİ Parti elini uzatmış sizleri beklemektedir. Gençler işsiz, analar, babalar, çocuklar ümitsizdir. Takdir edersiniz ki, bir ekonominin başarısı çalışma istek ve arayışında olan insanlara sağladığı veya sağlayacağı iş imkânlarıyla doğru orantılıdır.
“AÇ VE AÇIKTA KİM VARSA ELİNDEN TUTACAĞIZ”
Kahveler işsiz kardeşlerimizle dolup taşıyorsa, sokak araları işsizlerden geçilmiyorsa, birkaç kişinin istihdam edileceği işlere binlerce insanımız müracaat ediyorsa suçlu bellidir, sorumlu ortadadır. Rabbim izin verir, aziz milletimiz destek ve yetkiyi sağlarsa, işsizlik muhasarası yarılacak, yolsuzluk saldırısı, yoksulluk taarruzu kesif bir bozgun yaşayacaktır.
Aç ve açıkta kim varsa elinden tutacağız. İşsiz ve darda kalan kim varsa, elimizi uzatacağız, gönlümüzü açacağız. Gelir dağılımındaki korkunç adaletsizliği giderip, orta sınıfa soluk aldıracağız, zenginden fakire doğru gelir transferi sağlayacağız.
Biz gerek Karamanda gerekse ülke genelinde İYİ Parti olarak Kadınlarımızın işgücüne katılımını teşvik etmeyi, İhtiyaç sahibi her aileden en az bir kardeşimize iş imkânı sağlamayı, Atama bekleyen öğretmenlerimizin şikâyet ve feryatlarını dindirmeyi, Kamuda boş kadrolara atama yapmayı, üniversiteyi bitirmiş evlatlarımızın yüzünü güldürmeyi mutlaka başaracağız, mutlaka yapacağız. Biz de teslimiyet yoktur. Bu nedenle işsizliğe teslim olmayacak, boş tesellilerle avunmayacağız. Adaletli bölüşüm bizim işimizdir, hakça paylaşım bizim görevimizdir, külfet ve nimette ortaklık kurmak bizimle tecelli edecektir.
Biz mazeret üretmeyeceğiz, üreten ekonomi, çözüm üreten ekonomi, yenilik peşinde koşan ekonomi, bilgi ve teknoloji temelli ekonomi, nihayetinde de yaralara merhem olan ekonomi yönetimini tesis ve temin edeceğiz. İnanıyoruz ki söz ağızdan bir kere çıkacaktır. Dürüstlük, verdiği sözde durmak her babayiğidin de harcı olmayacaktır. Yapacağımız şeyleri söyler, başaracağımızın garantisini veririz.
İKTİDAR, YOKSULLUK İLE SAVAŞAN VATANDAŞLARIMIZA YÜZÜNÜ DÖNMÜŞTÜR
14 Mayıs’ın kazası yok. 14 Mayıs’ın rövanşı, tehiri, ikamesi, telafisi yoktur. İrtifa kaybeden ihracat, tırmanan işsizlik, yayılan hayat pahalılığı, fırlayan yoksulluk, devleşen yolsuzluk, düşen büyüme, artan borç, dümeni kırılan ekonomi politikaları milletimizi kara kara düşündürmektedir. Esnafı duyan yoktur. Çiftçiyi gören yoktur. Memuru, işçiyi, emekliyi dikkate alan yoktur. Vatandaşlarımızın ekmeği pahalanmış, mutfak masrafları kabarmış; fakat iktidar bu gerçeklere yüzünü dönmüştür.
Cari açıkla ilgili tehlikeli durum, yerleşen ve yaygınlaşan yüksek nüfus, toplumun her kesimini kanser hücreleri gibi saran yoksulluk ve ağırlaşan sefalet şartları alarm zilleri çalmaktadır. Özetle ifade verecek olursak, AKP'nin ekonomi politikaları vatandaşlarımızı perişan etti. Türkiye ekonomisi ehil ellerde değildir. Türkiye'nin milli ve üretken ekonomi politikalarına ihtiyaçları vardır. İyi planlanmış reform ve yeniliklerle ekonomideki kısır döngü aşılacaktır.
Üreten, çalışan, yatıran, adaleti yıllar alan ekonomik vizyonla refahın tabanına oranla ve gelir dağılımının iyileşmesi yansımasıdır. Türkiye ekonomisinde her şeyin bir çözümü vardır. Her meseleye bir reçetemiz, tekliflerimiz, tedavi yöntemimiz bulunmaktadır. Biz milletimize, Türkiye'nin gücüne ve gücüne güveniyoruz.
“İŞSİZLERİN, YOKSULLARIN VE KİMSESİZLERİN ÜMİT KAPISI OLACAĞIZ”
Türkiye ekonomisi başkaları tarafından belirlenmiş edilgen, bağımlı ve pasif yapılardan kurtarılmalı; yola, yön veren, istikamet çizen, aktif, çözüm ve bakım odaklı bir bünyeye kavuşturulmalıdır. Bunu da yapacak olan Millet İttifakıdır.
İYİ Parti; yoksulların, işsizlerin, mazlumların ve kimsesizlerin ümit kapısı olacaktır. Can çekişen köylü ve çiftçilerin, yaşam savaşı veren memur ve işçilerin can simidi olacaktır. Çaresiz esnaf ve sanatkârların, tüccar ve işadamlarının, dar gelirlilerin, mahsun emeklilerin, boynu bükük dul ve yetimlerin nefesi olacaktır. Ekonomik sıkıntıların pençesinde kıvranan tüm kesimlerin heyecanı ve sığınağı olacaktır. Bu tarihi yol ayrımında aziz milletimiz sandık başında vicdanının sesini dinleyerek bir karar verecektir.
Yoksulluk, işsizlik, açlık ve sefalet Türk milleti için bir kader olarak mı kabullenilecek, Yoksa köylü ve çiftçimizin, memur ve işçimizin, esnaf ve emeklimizin nefes alacağı ve ayağa kalkacağı bir refah dönemi mi gelecek? Türk milleti seçim sandığı başında buna oy verecektir. 14 Mayıs seçimleri Türkiye’nin kurtuluşu için son şanstır. 20 yıldır süren kopkoyu bir cehalet, yokluk, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar devri inşallah bizimle sonlanacaktır. Aziz milletimizin her meselesine samimiyetle eğileceğiz. Türkiye’nin her sorununu ciddiyet ve cesaretle ele alacağız. İnsanımızın sıkan ve bunaltan her probleme kafa yoracağız. Bu maksat ve muratla kollarımızı sıvadık, emin ve sağlam adımlarla yollara çıktık.
Kaynaştırıcı, yoğurucu ve birleştirici tutumumuzu kaybetmeyeceğiz. Bizim gözümüzde milletimizin her ferdi saygın ve eşittir. Bizim yüreğimizde herkese yer vardır. Gece gündüz demeden çok çalışacağız. Her kapıyı çalacağız, her insanımıza ulaşacağız.
Tarlada, fabrikada, bostanda, mezrada, çarşıda ve pazarda, her sokakta ve caddede, cami ve cem evinde, her yerde olacağız. Her gönüle gireceğiz, her eli sıkacağız. Kapımız ve gönlümüz herkese açık olacaktır.”