Araç sahiplerini sevindiren haber
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi alıcı ve bayi arasındaki davada kararını verdi. Karar emsal niteliği taşıdığı için ilerideki davaları etkileyebilecek.
Editör: Karaman Ajans
29 Mart 2020 - 17:59
Türkiye'de milyonlarca araç sahibini ilgilendiren karar Yargıtay'dan geldi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre sık sık sık arızalanan ve kısa sürede birçok parçası değişen sıfır araçlar üretici firma tarafından yenisi ile değiştirilecek. Araza yapan araçlar fabrikaya geri iade edilecek.
Türkiye'de diğer davalara emsal nitelikte gösterilebilecek bir karar geldi. Yeni alınan sıfır kilometre araçların kısa süre içerisinde birçok parçasının değişmesi ve motorunun yeniden sökülüp takılmasının gizli ayıp niteliğinde olduğunu hüküm altına alan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yaşanan bu tür durumlarda bayinin aracı yenilemesinden sorumlu olduğuna hükmetti..
Sanayi sitesinde otomobil tamirciliği yapmakta olan Celal Ö. isimli vatandaş, geçtiğimiz 2008 yılında 2009 model sıfır kilometre araç aldı. Celal Ö., yeni almış olduğu ticari aracın sık sık arızalanması ve birçok parçasının değişmesi nedeni ile Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurdu. Aracı aldığı ilk günden bunaya aracın direksiyonunda titremeler, kapılarda, frende ve koltuklarda ayarsızlıklar gibi problemlerle karşılaştığını söyleyen Celal Ö., aracın bayii tarafından teslim alınarak yenisi ile değiştirilmesini talep etti. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Celal Ö.'nün talebini haklı bularak aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verdi.
Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin kararıa uymayan davalı otomobil bayii için hukuki süreç başlatıldı. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin başvuran Celal Ö., araç bayisine dava açtı. Celal Ö., mahkemede Tüketici Hakem Heyeti'nin aracın teslim alınarak yenisi ile değiştirilmesine karar verdiğini iddia ederek, aracın yenisiyle değiştirilmesini istedi. Aracı satan davalı bayii avukatı ise yetkili servis olan davacının dava konusu aracı ticari işlerinde kullandığını, bu nedenle 4077 sayılı Yasa hükümlerinin olayda uygulanmayacağını, davanın zaman aşımına uğradığını yönünde savunma yaptı.
Davalı firma araçtaki arızaların üretim hatasından kaynaklı olmadığını, aracın arızalarının kullanım hatasından kaynaklandığını, Celal Ö.'nün süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının onarım yönünde seçimlik hakkını kullanmış olup, aracın değiştirilmesini talep ettiği halde aracı kullanmaya devam ettiğini belirterek, davanın reddini talep etti. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın reddine karar verdi. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından karar bozularak yeniden karar verilmesine hükmetti.
Yargıtayın kararı bozmasının ardından 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde yeniden yapılan yargılama sonunda Celal Ö.'nün servise başvurmak suretiyle ayıp ihbarını süresinde yaptığının kabulü gerektiğine karar verildi. İstenen bilirkişi raporuna göre motorun yağ yakması nedeniyle sökülerek sekmanların değiştirilmiş olmasının motorun satışı sırasında gizli ayıplı olduğunu gösterdiğine vurgu yapan mahmeye heyeti, yaşanan bu arızanın satış sözleşmesinin feshini gerektirecek nitelikte ayıp olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu yapılan aracın aynı marka ve model ile Borçlar Kanunu'nun 203/1. maddesi gereğince yenisiyle değiştirilmesine hükmetti. Verilen bu karar ise davalı şirket tarafından temyize gönderildi. Davalı şirketin talebi üzerine yargıtay, aracın üzerinde teknik inceleme yapılmadığı gerekçesiyle ikinci kez kararı yeniden bozdu. Yerel mahkeme, ilk kararında direnince bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu dahil oldu.
Yargıtay Genel Kurul kararında davacının sıfır kilometre aldığı araçta ilk günden itibaren aracın direksiyonunda titremeler, kapılarda, frende ve koltuklarda ayarsızlıklar gibi problemlerle karşılaşıldığı vurgulandı. Kararda şu ifadelere yer verildi.
"İlgili kanun maddelerindeki düzenlemeler göstermektedir ki; satılanın ayıptan alıcı misli ile değiştirilmesini talep edebilir. Şuan dava konusu olan araç miktarı belli ve misli ile temini mümkündür. Celal Ö. tercih hakkını ayıptan ari yenisiyle değiştirilmesi yönünde talep etmiştir. Araç üzerinde yapılan incelemelerde, aracın '0' km olarak sahibine teslim edildikten sonra, ardı ardına gerçekleşen arızalar nedeniyle birçok parçasının tamamen değiştirildiği tespitedilmiştir. Araçta yapılan onarımlar sonucu arızaların giderilmiş olduğu; ama bu arızaların giderilmesi amacıyla aracın birçok parçası değiştirilip, böylece aracın orijinal hâlini kaybettiği gibi, motorun da tamamen demonte (sök-tak) edilerek parçalarının değiştirilmesinin gizli ayıp niteliğinde bulunduğu aşikardır. Sıfır kilometre olarak alınan araçta arızalar giderilmiş olsa bile alıcının araca duyduğu güvenin sarsılması sebebi ile araçtan beklediği yararı, konforu ve perfonmansı sağlayamadığı, davacı tarafça değişiklik talebi iletilmesine karşın, davalı yanın bu istemi yerine getirmediği açıkça anlaşılmıştır.
Aracı alan Celal Ö'nün değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa aracı bu şekilde kullanmaya zorlanamayacağı, araçtaki bu nitelikte arızaların giderilmesinin aracın gizli ayıplı olduğunu ve değiştirilmesi şartlarının gerçekleşmediğini göstermeyeceği tespir edilmiştir. Tüm bunlar dikkate qalınarak yeniden bilirkişi raporu alınması somut dosya bakımından yargılamaya bir katkısı olmayacaktır. Dosya içeriğinde açıklanan tüm bu olgu ve yasal düzenlemeler, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve kanıtlar karşısında; eldeki dava yönünden, aracın yenisi ile değiştirilmesini isteme koşulları yerine gelmiştir. Daha önceden yerel mahkeme tarafından verilen direnme kararının gerekçesi, somut olaya uygun düşmemekle beraber sonuç olarak verilen kabul kararı yukarıda açıklanan gerekçelerle yerinde karardır. Tarafımızdan yerel mahkemenin direnme kararı oy çokluğu ile onanarak karar verilmiştir.
Türkiye'de diğer davalara emsal nitelikte gösterilebilecek bir karar geldi. Yeni alınan sıfır kilometre araçların kısa süre içerisinde birçok parçasının değişmesi ve motorunun yeniden sökülüp takılmasının gizli ayıp niteliğinde olduğunu hüküm altına alan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yaşanan bu tür durumlarda bayinin aracı yenilemesinden sorumlu olduğuna hükmetti..
Sanayi sitesinde otomobil tamirciliği yapmakta olan Celal Ö. isimli vatandaş, geçtiğimiz 2008 yılında 2009 model sıfır kilometre araç aldı. Celal Ö., yeni almış olduğu ticari aracın sık sık arızalanması ve birçok parçasının değişmesi nedeni ile Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurdu. Aracı aldığı ilk günden bunaya aracın direksiyonunda titremeler, kapılarda, frende ve koltuklarda ayarsızlıklar gibi problemlerle karşılaştığını söyleyen Celal Ö., aracın bayii tarafından teslim alınarak yenisi ile değiştirilmesini talep etti. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Celal Ö.'nün talebini haklı bularak aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verdi.
Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin kararıa uymayan davalı otomobil bayii için hukuki süreç başlatıldı. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin başvuran Celal Ö., araç bayisine dava açtı. Celal Ö., mahkemede Tüketici Hakem Heyeti'nin aracın teslim alınarak yenisi ile değiştirilmesine karar verdiğini iddia ederek, aracın yenisiyle değiştirilmesini istedi. Aracı satan davalı bayii avukatı ise yetkili servis olan davacının dava konusu aracı ticari işlerinde kullandığını, bu nedenle 4077 sayılı Yasa hükümlerinin olayda uygulanmayacağını, davanın zaman aşımına uğradığını yönünde savunma yaptı.
Davalı firma araçtaki arızaların üretim hatasından kaynaklı olmadığını, aracın arızalarının kullanım hatasından kaynaklandığını, Celal Ö.'nün süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının onarım yönünde seçimlik hakkını kullanmış olup, aracın değiştirilmesini talep ettiği halde aracı kullanmaya devam ettiğini belirterek, davanın reddini talep etti. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın reddine karar verdi. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından karar bozularak yeniden karar verilmesine hükmetti.
Yargıtayın kararı bozmasının ardından 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde yeniden yapılan yargılama sonunda Celal Ö.'nün servise başvurmak suretiyle ayıp ihbarını süresinde yaptığının kabulü gerektiğine karar verildi. İstenen bilirkişi raporuna göre motorun yağ yakması nedeniyle sökülerek sekmanların değiştirilmiş olmasının motorun satışı sırasında gizli ayıplı olduğunu gösterdiğine vurgu yapan mahmeye heyeti, yaşanan bu arızanın satış sözleşmesinin feshini gerektirecek nitelikte ayıp olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu yapılan aracın aynı marka ve model ile Borçlar Kanunu'nun 203/1. maddesi gereğince yenisiyle değiştirilmesine hükmetti. Verilen bu karar ise davalı şirket tarafından temyize gönderildi. Davalı şirketin talebi üzerine yargıtay, aracın üzerinde teknik inceleme yapılmadığı gerekçesiyle ikinci kez kararı yeniden bozdu. Yerel mahkeme, ilk kararında direnince bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu dahil oldu.
Yargıtay Genel Kurul kararında davacının sıfır kilometre aldığı araçta ilk günden itibaren aracın direksiyonunda titremeler, kapılarda, frende ve koltuklarda ayarsızlıklar gibi problemlerle karşılaşıldığı vurgulandı. Kararda şu ifadelere yer verildi.
"İlgili kanun maddelerindeki düzenlemeler göstermektedir ki; satılanın ayıptan alıcı misli ile değiştirilmesini talep edebilir. Şuan dava konusu olan araç miktarı belli ve misli ile temini mümkündür. Celal Ö. tercih hakkını ayıptan ari yenisiyle değiştirilmesi yönünde talep etmiştir. Araç üzerinde yapılan incelemelerde, aracın '0' km olarak sahibine teslim edildikten sonra, ardı ardına gerçekleşen arızalar nedeniyle birçok parçasının tamamen değiştirildiği tespitedilmiştir. Araçta yapılan onarımlar sonucu arızaların giderilmiş olduğu; ama bu arızaların giderilmesi amacıyla aracın birçok parçası değiştirilip, böylece aracın orijinal hâlini kaybettiği gibi, motorun da tamamen demonte (sök-tak) edilerek parçalarının değiştirilmesinin gizli ayıp niteliğinde bulunduğu aşikardır. Sıfır kilometre olarak alınan araçta arızalar giderilmiş olsa bile alıcının araca duyduğu güvenin sarsılması sebebi ile araçtan beklediği yararı, konforu ve perfonmansı sağlayamadığı, davacı tarafça değişiklik talebi iletilmesine karşın, davalı yanın bu istemi yerine getirmediği açıkça anlaşılmıştır.
Aracı alan Celal Ö'nün değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa aracı bu şekilde kullanmaya zorlanamayacağı, araçtaki bu nitelikte arızaların giderilmesinin aracın gizli ayıplı olduğunu ve değiştirilmesi şartlarının gerçekleşmediğini göstermeyeceği tespir edilmiştir. Tüm bunlar dikkate qalınarak yeniden bilirkişi raporu alınması somut dosya bakımından yargılamaya bir katkısı olmayacaktır. Dosya içeriğinde açıklanan tüm bu olgu ve yasal düzenlemeler, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve kanıtlar karşısında; eldeki dava yönünden, aracın yenisi ile değiştirilmesini isteme koşulları yerine gelmiştir. Daha önceden yerel mahkeme tarafından verilen direnme kararının gerekçesi, somut olaya uygun düşmemekle beraber sonuç olarak verilen kabul kararı yukarıda açıklanan gerekçelerle yerinde karardır. Tarafımızdan yerel mahkemenin direnme kararı oy çokluğu ile onanarak karar verilmiştir.
YORUMLAR