Bülent Arınç sonunda istifa etti
Türkiye gündemini bir kez daha alt üst eden Bülent Arınç tepkilere göğüs geremedi. Arınç bugün istifa ettiğini açıkladı.
Editör: Karaman Ajans
24 Kasım 2020 - 16:36
Türkiye gündemini sarsan ve siyasi kulislerde bir kez daha deprem etkisi yaratan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, tepki çeken açıklamalarının ardından bugün saat 15.00’da istifasını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesi yapan Arınç, YİK üyeliğinden istifa etmesinin doğru olacağı kanaatini dile getirdi. Erdoğan da bu sözlerinin ardından istifasını kabul etti..
ARINÇ İSTİFAYI SOSYAL MEDYA HESABINDAN DUYURDU
TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, “Benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim” açıklamasında bulundu.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Bülent Arınç’ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bir televizyon kanalında yaptığım konuşmalar, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olduğundan aşağıdaki açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim. Konuşmamın ana ekseni, yargıda yapılacak reform konusuydu. Bir hukukçu olarak bu konudaki görüşlerimi açıkladım. Ömrüm boyunca hukukun üstünlüğünü ve adalet kavramını savunan birisi olarak yine aynı görüşlerimi dile getirdim. Gazeteci arkadaşımız program esnasında soru sorarken isim zikrettiğinde, ‘İsimler üzerinden tartışmayalım’ diye altını çizmeme rağmen evrensel hukuk, adalet ve yargının sorunları üzerine dile getirdiğim fikirlerimin bu isimlerin gölgesinde kalmasından ve meselenin özünün kaçırılmasından üzüntü duyduğumu belirtmeliyim.
'KENDİME ZUL SAYARIM'
Tartışmalar öylesine yanlış yere götürüldü ki, beni Yasin Börü'nün katilleriyle, 15 Temmuz şehitlerimizin katilleri FETÖ ile yan yana gösterme gafletine kadar gitti. Asla bu ithamları kabul etmiyorum ve reddediyorum. Yasin Börü için döktüğüm gözyaşı da terör örgütleri FETÖ ve PKK'ya yönelik sözlerim ve tavrım da bellidir. Tüm bunları burada yeniden dile getirmeyi kendime zul sayarım.
Yine aynı televizyon programında dile getirdiklerim, Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi olmam hasebiyle farklı yönlere çekildi. Oysaki programda görüşlerimi, YİK üyesi olarak değil, TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç olarak açıkladığımı defalarca belirttim.
Konuşmama yönelik seviyeli ve saygın eleştirilerin tümüne saygı duyuyor ve not alıyorum. Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin dışa vurumu olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum.
'AYRILMANIN DAHA UYGUN OLACAĞINA KARAR VERDİM'
Türkiye'nin yargı, ekonomi ve başka alanlarda reformlara duyduğu ihtiyaç aşikardır. Ülkemizin rahatlamasına ve milletimizin dertlerine çare bulunmasına ihtiyaç vardır. Bahsi geçen televizyon programında da defalarca belirttiğim üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesini gördüm ve destekliyorum. Ancak benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim. Kurul üyeliği görevimden ayrılma talebimi Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de bunu uygun gördüler. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım.
Bu süre zarfında verimli çalışmalar sürdürdüğüm Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Yüksek İstişare Kurulu üyesi arkadaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti'nin ülke yararına yapacağı her türlü çalışmayı, milletin faydasına olacak her türlü reformu destekleyeceğimin bilinmesini isterim.
Hayatım boyunca doğru söz, doğru ilke, dürüstlük ve vicdanımın sesi rehberim oldu. Bu yüzden çok bedel ödedim ama bundan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim. Derdimiz memleket derdidir. Memleketimizin huzura, refaha ve mutluluğa kavuşması için ne fedakârlık yapmamız gerekirse, tereddüt etmeden yaparız. Yeter ki vatan sağ olsun.”
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI: ARINÇ'IN İSTİFA TALEBİ KABUL EDİLDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyeliği görevinden ayrılma talebini kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının Twitter hesabından, "Sayın Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı YİK Üyeliği görevinden ayrılmayı talep etmiş, Sayın Arınç'ın talebi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." paylaşımında bulunuldu.
ARINÇ NE DEMİŞTİ?
Bülent Arınç'ın katıldığı canlı yayında, "Demirtaş konusu konuşulunca ben bizi dinleyenlere bir şey söylemek istiyorum. Demirtaş'ın yazdığı çok güzel bir hikaye kitabı var Devran isminde. Ne olur onu alın bir okuyun. Ben bu korona süreci içinde bunu okudum. Bu kitabı okuduktan sonra siz Selahattin Demirtaş hakkındaki kanaatinizi belki değiştirmeyeceksiniz. Ama Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı travma üzerinden kafanızda çok şeyler değişecek. Bu ülkenin mazlumlarından biri de Kürtlerdir. Kürt kardeşlerimizdir. Çözüm sürecinde bazılarının tahliyesi sağlanmıştı. Bunun da olabilir. Yargıçlar mahkemeler özgürlükçü düşünsünler. Osman Kavala'nın hala tutuklu kalmasına hayret ediyorum, tahliye edilmeli. Demirtaş'ın da tahliyesi olabilir" ifadeleri büyük tepki görmüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesi yapan Arınç, YİK üyeliğinden istifa etmesinin doğru olacağı kanaatini dile getirdi. Erdoğan da bu sözlerinin ardından istifasını kabul etti..
ARINÇ İSTİFAYI SOSYAL MEDYA HESABINDAN DUYURDU
TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, “Benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim” açıklamasında bulundu.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Bülent Arınç’ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bir televizyon kanalında yaptığım konuşmalar, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olduğundan aşağıdaki açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim. Konuşmamın ana ekseni, yargıda yapılacak reform konusuydu. Bir hukukçu olarak bu konudaki görüşlerimi açıkladım. Ömrüm boyunca hukukun üstünlüğünü ve adalet kavramını savunan birisi olarak yine aynı görüşlerimi dile getirdim. Gazeteci arkadaşımız program esnasında soru sorarken isim zikrettiğinde, ‘İsimler üzerinden tartışmayalım’ diye altını çizmeme rağmen evrensel hukuk, adalet ve yargının sorunları üzerine dile getirdiğim fikirlerimin bu isimlerin gölgesinde kalmasından ve meselenin özünün kaçırılmasından üzüntü duyduğumu belirtmeliyim.
'KENDİME ZUL SAYARIM'
Tartışmalar öylesine yanlış yere götürüldü ki, beni Yasin Börü'nün katilleriyle, 15 Temmuz şehitlerimizin katilleri FETÖ ile yan yana gösterme gafletine kadar gitti. Asla bu ithamları kabul etmiyorum ve reddediyorum. Yasin Börü için döktüğüm gözyaşı da terör örgütleri FETÖ ve PKK'ya yönelik sözlerim ve tavrım da bellidir. Tüm bunları burada yeniden dile getirmeyi kendime zul sayarım.
Yine aynı televizyon programında dile getirdiklerim, Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi olmam hasebiyle farklı yönlere çekildi. Oysaki programda görüşlerimi, YİK üyesi olarak değil, TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç olarak açıkladığımı defalarca belirttim.
Konuşmama yönelik seviyeli ve saygın eleştirilerin tümüne saygı duyuyor ve not alıyorum. Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin dışa vurumu olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum.
'AYRILMANIN DAHA UYGUN OLACAĞINA KARAR VERDİM'
Türkiye'nin yargı, ekonomi ve başka alanlarda reformlara duyduğu ihtiyaç aşikardır. Ülkemizin rahatlamasına ve milletimizin dertlerine çare bulunmasına ihtiyaç vardır. Bahsi geçen televizyon programında da defalarca belirttiğim üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesini gördüm ve destekliyorum. Ancak benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim. Kurul üyeliği görevimden ayrılma talebimi Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de bunu uygun gördüler. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım.
Bu süre zarfında verimli çalışmalar sürdürdüğüm Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Yüksek İstişare Kurulu üyesi arkadaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti'nin ülke yararına yapacağı her türlü çalışmayı, milletin faydasına olacak her türlü reformu destekleyeceğimin bilinmesini isterim.
Hayatım boyunca doğru söz, doğru ilke, dürüstlük ve vicdanımın sesi rehberim oldu. Bu yüzden çok bedel ödedim ama bundan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim. Derdimiz memleket derdidir. Memleketimizin huzura, refaha ve mutluluğa kavuşması için ne fedakârlık yapmamız gerekirse, tereddüt etmeden yaparız. Yeter ki vatan sağ olsun.”
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI: ARINÇ'IN İSTİFA TALEBİ KABUL EDİLDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyeliği görevinden ayrılma talebini kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının Twitter hesabından, "Sayın Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı YİK Üyeliği görevinden ayrılmayı talep etmiş, Sayın Arınç'ın talebi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." paylaşımında bulunuldu.
ARINÇ NE DEMİŞTİ?
Bülent Arınç'ın katıldığı canlı yayında, "Demirtaş konusu konuşulunca ben bizi dinleyenlere bir şey söylemek istiyorum. Demirtaş'ın yazdığı çok güzel bir hikaye kitabı var Devran isminde. Ne olur onu alın bir okuyun. Ben bu korona süreci içinde bunu okudum. Bu kitabı okuduktan sonra siz Selahattin Demirtaş hakkındaki kanaatinizi belki değiştirmeyeceksiniz. Ama Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı travma üzerinden kafanızda çok şeyler değişecek. Bu ülkenin mazlumlarından biri de Kürtlerdir. Kürt kardeşlerimizdir. Çözüm sürecinde bazılarının tahliyesi sağlanmıştı. Bunun da olabilir. Yargıçlar mahkemeler özgürlükçü düşünsünler. Osman Kavala'nın hala tutuklu kalmasına hayret ediyorum, tahliye edilmeli. Demirtaş'ın da tahliyesi olabilir" ifadeleri büyük tepki görmüştü
YORUMLAR