Karaman'ın adını dünyaya duyurmuştu, bu yıl bir ilk gerçekleşiyor
Karaman'ın Ayrancı ilçesine bağlı divle köyündeki dünyaya nam salan obruktan çıkan peynirlere bu yıl barkod sistemi uygulanacak, her çıkan peynire birde sertifika verilecek.
Editör: Karaman Ajans
30 Mayıs 2020 - 11:36
Karaman'da mağarada olgunlaşan ve "Türk rokforu" olarak adlandırılan "Divle Obruk Peynirleri" oluşum sürecine bırakıldı. Her yıl Temmuz ayına kadar peynir kabul eden mağara bu yıl yoğun talep görerek 20 gün içerisinde tamamen dolduruldu. Divle köyü muhtarı Tacettin Durna kilosu 120 liradan satılan peynirler için taleplere yetişemediklerini söyledi.
Karaman'ın Divle köyünde geleneksel yöntemlerle hazırlanan Türkiye'nin ve dünyanın en lezzetli peynirlerinden biri sayılan divle obruk peynirine ilgi her yıl biraz daha artıyor. Yılda sadece 45 ton kapasite ile üretilen peynirlerin sahtelerinden ayırt edilmesi için bu yıl obruğa koyulan peynirlere barkod sistemi uygulanıyor.
Mayıs ayının girmesi ile birlikte koyunlarını sağan yöre kadınları 20 günlük süre boyunca peynirlerini yaparak koyun ve keci derilerine bastı.
Her yıl geleneksel yöntemlerle yaptıkları peynirlerin en çok yabancılar tarafından talep gördüğünü söyleyen Zübeyde Başlamışlı yaptıkları peynirlerden elde ettikleri kazançla ev ekonomisine destek olduklarını söyledi.
Başlamışlı; “Kırlarda yayılan koyunlarımızdan sütleri sağdıktan sonra annelerimizden öğrendiğimiz geleneksel usül ile peynirlerimizi mayalayıp taşa bastırıyoruz. Bir süre suda beklettiğimiz peyniri tekrar taşa bastırıp suyundan arındırıyoruz. Daha sonra ovaladığımız peynire yüzde 2 oranında tuz kattıktan sonra sıkı bir şekilde daha önceden diktiğimiz koyun veya keçi derisine basıyoruz. Basma işleminin ardından peynirin bozulmaması için deriyi iğneleyerek acı suyunun tamamen çıkmasını sağlıyoruz. Derinin ağzını diktikten sonra olgunlaşma sürecini tamamlaması için obruğa bırakıyoruz. Bizler annelerimizden öğrendiğimiz geleneksel usullerle hazırladığımız bu peynirleri satarak ev ekonomisine destek olmaya çalışıyoruz. Hazırladığımız peynirleri kilosu 120 liraya satarak ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Özellikle bizim peynirlerimize yabancı ülke vatandaşları özel ilgi gösteriyor, onlar daha çok alıyorlar. Böylelikle bu peynirler tanıtılıyor ve her yıl daha çok değer kazanıyor. Bu peynirler bizlere bir gelir kaynağı oluyor buradan kazandığımız paralarla ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz biz bu peynirden ve piyasadan memnunuz” dedi.
Yol kenarında tuzlanmış koyun ve keçi derilerinden peynir derisi diken 96 yaşındaki Refika Başlamışlı ise; “Zor kolay değil işte bu peynirler böyle yapılıyor. Peynire pahalı deniyor ama görün bakın neler çekiyoruz ne zorluklarla hazırlıyoruz” şeklinde konuştu.
Obruğun flora yapısından dolayı soğuk hava deposunu değil obruğu tercih ettiğini söyleyen Mehmet Baş ise; “Bu yılda peynirlerimizi obruğa getirdik. Geçtiğimiz yıllara göre bu yıl obruk çok erken doldu son dönemine yetişebildik artık sezonu kapatıyoruz. Bizim bu peynirlerimizin özellikleri kırlarımızın doğal otlarından yayılan koyunlarımızın sütünden geleneksel yöntemlerle yapılıyor olması. Bu peynirlerimiz penesilin yerine tüketilebilir. Obruk kendi flora yapısına göre bakteri ürettiği için burada muhafaza edilen peynirler çok daha lezzetli oluyor bundan dolayı bizler soğuk hava depolarını değil bu obruğu tercih ediyoruz” dedi.
Gelen taleplere yetişmenin mümkün olmadığını söyleyen ve bu yıl 20 gün içerisinde yüzde 98'lik doluluk oranına ulaştıklarını belirten Divle Köyü Muhtarı Tacettin Durna her yıl 15 Mayıs itibari ile açılan obruk mağaramıza temmuz ayı ortalarına kadar peynir indirilirdi. Bu yıl obruk 20 günde doldu. Dünyanın en lezzetli peynirleri arasında gösterilen divle obruk peyniri adını olgunlaşma sürecini tamamladığı obruk mağarasından alıyor. Divle obruk mağarası kendiliğinden jeolojik olarak oluşmuş bir mağaradır. Burası eskiden yöresel lezzeti olduğundan dolayı sadece yöre halkı tarafından biliniyordu. Biz artık bu mağaramızı Türkiye'ye ve dünyaya açmayı planlıyoruz. Bu mağaranın kendisine ait öz bir flora yapısı var. Bu flora yapısının farklı bir aromatik tadı olur. Bu tat Fransa'daki rokfor peynirine benzer. Rokfor peynirini yiyen kişiler burayı karşılaştırdıkları zamanda bu peynirin rokfordan daha güzel olduğunu söylüyorlar. Bu peynirin insana bağımlılık yapan bir flora yapısı var bunu yiyen bir daha vazgeçemez her yıl tekrardan siparişini verir” dedi.
Peynirlerin obruk mağarasında 6 aylık bir fermantasyon döneminden geçtiğini belirten Durna; “Buraya koyun ve keçi derileri beyaz olarak bırakılır. Bırakılan deriler ilk başta mavi ardından da kızıl renge büründükten sonra yaklaşık 6 içinde fermantasyonunu tamamlayarak mağaradan çıkar. Bizler her yıl normalde 15 mayıs gibi obruğumuzun açılışını yapar temmuz ayının ortasına kadarda mağarayı peynir ile doldururduk. Tabiki bu arz talep meselesi bu yıl obruğumuzu 1 Mayıs itibari ile açtık ve şuan yüzde 98 doluluk oranına ulaştık. Bizler artık bu mağaraya inen peynirlerin fermantasyon sürecini bekliyoruz. Bu peynirler en az 1 Eylül'e kadar burada kalıp oluşum sürecini tamamlayacak” dedi.
Gelen taleplere yetişemediklerini ve şuan piyasada gerçek divle obruk peynirinin satışının olmadığını söyleyen Durna bu yıl divle obruk peynirinin kilogram fiyatının 120 ile 150 lira arasında değişeceğini söyledi.
Durna; “Şuan gerçek divle obruk peynirinin piyasada satışı yok. Piyasada divle obruk peyniri diye satılan ürünlere itibar edilmemesi lazım. Gerçek divle obruk peyniri eylül ayı itibari ile çıkıyor ve yaklaşık 20 günlük süreçte tamamı satılarak tüketiliyor satışı bitiyor. Bu mağaranın toplam kapasitesi 45 ton civarında. Bu yılki peynir fiyatları geçtiğimiz yıla göre aşağı yukarı aynı olacak 120 lira ile 150 lira arasında satışa sunulacak. Gelen taleplere şuan yetişmemizin mümkünatı yok. Toplamda 45 ton peynirin zaten Türkiye'ye yetmeyeceği bellidir. Fransa'nın nasıl rokfor peyniri varsa Türkiye'ninde divle obruk peyniri var. Artık kıyaslamak değil yarışma başladı ve bu yarış gün gün bizim lehimize devam ediyor. Divle obruk peynirini sahtelerle ayırmanın en büyük özelliklerinden biriside coğrafi konum işareti ve barkod etiketidir. Üzerinde barkod ve coğrafi konum işareti olmayan ürünler gerçek divle obruk peyniri değildir. Piyasada insanları yanıltıcı, rekabeti düşürücü ve gerçek divle obruk peyniri üreticilerinin emeğini çalan insanlara karşı bu yıldan sonra buradan çıkan tüm ürünlerde barkod sistem uygulanacak” dedi.
Karaman'ın Divle köyünde geleneksel yöntemlerle hazırlanan Türkiye'nin ve dünyanın en lezzetli peynirlerinden biri sayılan divle obruk peynirine ilgi her yıl biraz daha artıyor. Yılda sadece 45 ton kapasite ile üretilen peynirlerin sahtelerinden ayırt edilmesi için bu yıl obruğa koyulan peynirlere barkod sistemi uygulanıyor.
Mayıs ayının girmesi ile birlikte koyunlarını sağan yöre kadınları 20 günlük süre boyunca peynirlerini yaparak koyun ve keci derilerine bastı.
Her yıl geleneksel yöntemlerle yaptıkları peynirlerin en çok yabancılar tarafından talep gördüğünü söyleyen Zübeyde Başlamışlı yaptıkları peynirlerden elde ettikleri kazançla ev ekonomisine destek olduklarını söyledi.
Başlamışlı; “Kırlarda yayılan koyunlarımızdan sütleri sağdıktan sonra annelerimizden öğrendiğimiz geleneksel usül ile peynirlerimizi mayalayıp taşa bastırıyoruz. Bir süre suda beklettiğimiz peyniri tekrar taşa bastırıp suyundan arındırıyoruz. Daha sonra ovaladığımız peynire yüzde 2 oranında tuz kattıktan sonra sıkı bir şekilde daha önceden diktiğimiz koyun veya keçi derisine basıyoruz. Basma işleminin ardından peynirin bozulmaması için deriyi iğneleyerek acı suyunun tamamen çıkmasını sağlıyoruz. Derinin ağzını diktikten sonra olgunlaşma sürecini tamamlaması için obruğa bırakıyoruz. Bizler annelerimizden öğrendiğimiz geleneksel usullerle hazırladığımız bu peynirleri satarak ev ekonomisine destek olmaya çalışıyoruz. Hazırladığımız peynirleri kilosu 120 liraya satarak ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Özellikle bizim peynirlerimize yabancı ülke vatandaşları özel ilgi gösteriyor, onlar daha çok alıyorlar. Böylelikle bu peynirler tanıtılıyor ve her yıl daha çok değer kazanıyor. Bu peynirler bizlere bir gelir kaynağı oluyor buradan kazandığımız paralarla ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz biz bu peynirden ve piyasadan memnunuz” dedi.
Yol kenarında tuzlanmış koyun ve keçi derilerinden peynir derisi diken 96 yaşındaki Refika Başlamışlı ise; “Zor kolay değil işte bu peynirler böyle yapılıyor. Peynire pahalı deniyor ama görün bakın neler çekiyoruz ne zorluklarla hazırlıyoruz” şeklinde konuştu.
Obruğun flora yapısından dolayı soğuk hava deposunu değil obruğu tercih ettiğini söyleyen Mehmet Baş ise; “Bu yılda peynirlerimizi obruğa getirdik. Geçtiğimiz yıllara göre bu yıl obruk çok erken doldu son dönemine yetişebildik artık sezonu kapatıyoruz. Bizim bu peynirlerimizin özellikleri kırlarımızın doğal otlarından yayılan koyunlarımızın sütünden geleneksel yöntemlerle yapılıyor olması. Bu peynirlerimiz penesilin yerine tüketilebilir. Obruk kendi flora yapısına göre bakteri ürettiği için burada muhafaza edilen peynirler çok daha lezzetli oluyor bundan dolayı bizler soğuk hava depolarını değil bu obruğu tercih ediyoruz” dedi.
Gelen taleplere yetişmenin mümkün olmadığını söyleyen ve bu yıl 20 gün içerisinde yüzde 98'lik doluluk oranına ulaştıklarını belirten Divle Köyü Muhtarı Tacettin Durna her yıl 15 Mayıs itibari ile açılan obruk mağaramıza temmuz ayı ortalarına kadar peynir indirilirdi. Bu yıl obruk 20 günde doldu. Dünyanın en lezzetli peynirleri arasında gösterilen divle obruk peyniri adını olgunlaşma sürecini tamamladığı obruk mağarasından alıyor. Divle obruk mağarası kendiliğinden jeolojik olarak oluşmuş bir mağaradır. Burası eskiden yöresel lezzeti olduğundan dolayı sadece yöre halkı tarafından biliniyordu. Biz artık bu mağaramızı Türkiye'ye ve dünyaya açmayı planlıyoruz. Bu mağaranın kendisine ait öz bir flora yapısı var. Bu flora yapısının farklı bir aromatik tadı olur. Bu tat Fransa'daki rokfor peynirine benzer. Rokfor peynirini yiyen kişiler burayı karşılaştırdıkları zamanda bu peynirin rokfordan daha güzel olduğunu söylüyorlar. Bu peynirin insana bağımlılık yapan bir flora yapısı var bunu yiyen bir daha vazgeçemez her yıl tekrardan siparişini verir” dedi.
Peynirlerin obruk mağarasında 6 aylık bir fermantasyon döneminden geçtiğini belirten Durna; “Buraya koyun ve keçi derileri beyaz olarak bırakılır. Bırakılan deriler ilk başta mavi ardından da kızıl renge büründükten sonra yaklaşık 6 içinde fermantasyonunu tamamlayarak mağaradan çıkar. Bizler her yıl normalde 15 mayıs gibi obruğumuzun açılışını yapar temmuz ayının ortasına kadarda mağarayı peynir ile doldururduk. Tabiki bu arz talep meselesi bu yıl obruğumuzu 1 Mayıs itibari ile açtık ve şuan yüzde 98 doluluk oranına ulaştık. Bizler artık bu mağaraya inen peynirlerin fermantasyon sürecini bekliyoruz. Bu peynirler en az 1 Eylül'e kadar burada kalıp oluşum sürecini tamamlayacak” dedi.
Gelen taleplere yetişemediklerini ve şuan piyasada gerçek divle obruk peynirinin satışının olmadığını söyleyen Durna bu yıl divle obruk peynirinin kilogram fiyatının 120 ile 150 lira arasında değişeceğini söyledi.
Durna; “Şuan gerçek divle obruk peynirinin piyasada satışı yok. Piyasada divle obruk peyniri diye satılan ürünlere itibar edilmemesi lazım. Gerçek divle obruk peyniri eylül ayı itibari ile çıkıyor ve yaklaşık 20 günlük süreçte tamamı satılarak tüketiliyor satışı bitiyor. Bu mağaranın toplam kapasitesi 45 ton civarında. Bu yılki peynir fiyatları geçtiğimiz yıla göre aşağı yukarı aynı olacak 120 lira ile 150 lira arasında satışa sunulacak. Gelen taleplere şuan yetişmemizin mümkünatı yok. Toplamda 45 ton peynirin zaten Türkiye'ye yetmeyeceği bellidir. Fransa'nın nasıl rokfor peyniri varsa Türkiye'ninde divle obruk peyniri var. Artık kıyaslamak değil yarışma başladı ve bu yarış gün gün bizim lehimize devam ediyor. Divle obruk peynirini sahtelerle ayırmanın en büyük özelliklerinden biriside coğrafi konum işareti ve barkod etiketidir. Üzerinde barkod ve coğrafi konum işareti olmayan ürünler gerçek divle obruk peyniri değildir. Piyasada insanları yanıltıcı, rekabeti düşürücü ve gerçek divle obruk peyniri üreticilerinin emeğini çalan insanlara karşı bu yıldan sonra buradan çıkan tüm ürünlerde barkod sistem uygulanacak” dedi.
YORUMLAR