Selman vekilden Ankara'da üst düzey ziyaret
AK Parti Karaman Milletvekili Selman Oğuzhan Eser yerelden topladığı doneleri bakan Gül'ün önüne koydu.
Editör: Karaman Ajans
11 Kasım 2021 - 09:42
AK Parti Karaman Milletvekili Selman Oğuzhan Eser Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile görüştü. Avukatların güncel sorun ve taleplerini birinci ağızdan Adalet Bakanı Gül'e ileten Eser görüşmede yeşil pasaport ve silah ruhsatı konularınada değindi.
Karaman'da hafta sonu yapılan Karaman Barosu 17. olağan kongresinde avukatlara hitap eden Eser her fırsatta avukatların sorunlarını Ankara'da, gerek Adalet Bakanlığında gerekse Barolar Birliğinde gündeme aldığını söylemişti. Eser'in sözlerini yaptığı ziyaret bir kez daha doğruladı. Eser Baro seçiminde yaptığı konuşma ilede bir çok avukat tarafından alkışlanmıştı.
ESER BARO SEÇİMİNDENELER DEMİŞTİ
Selman Oğuzhan Eser'in Karaman'daki baro genel kurulunda yaptığı konuşma şu şekilde; “Mesleğe dair konuşacak tartışacak bir çok konunun ve problemin olduğunun farkındayım. Geçtiğimiz süreç boyunca gözlemlediğim bir çok problemler meslektaşlarımızın karşılaştığı olumsuzluklar içimizde taşıdığımız avukatlığın bize yüklediği hak adalet duygusu nedeniyle asgari düzeyde duyarlılık göstermeye çalıştım. Mesleğin onurunu, şerefini, itibarını korumak için birlikte hareket etmek zorundayız. Siyasi görüşümüz dünya görüşümüz her ne olursa olsun gerçek anlamda adaletin savunucusu olan meslektaşlarımızı meslek hak ve hukukunu koruma, muhafaza etme amacıyla gerçekten bir arada hareket etme durumundadır.
BİR SİYASETÇİ GİBİ DEĞİL, AVUKAT OLARAK İLGİLENDİK
Bunu biz defaatle yaptığımız çalışmalarda, gezilerde bire bir avukat meslektaşlarımıza yaptığımız ziyaretlerde dile getirdik. Bunu yaparken kendimizi bir siyasetçi gibi değil gerçekten bir avukat olarak avukat olduğumuzu hatırlayarak mesleğin sorunları ile ilgilendik. Dinlediğimiz ve bildiğimiz sorunlar karşısında çalışmalarımız oldu.
BAKANIMIZ AVUKATLIK MESLEĞİ İLE YAKINDAN ALAKALI
Birlik başkanımızla bir çok kez bir araya geldik, kendisi meslektaşlarımızın sorunları doğrultusunda çok duyarlı. Sayın bakanımız avukatlık mesleği ile ilgili yakından alakalı. Kendisine biz meslek sorunlarını dile getirdiğimizde bazı konularda hemen sonuç alabilirken, bazı konularda halen çözüme kavuşmadığını gördük. Bu demek değildir ki her sorun bu şekilde kronik hale gelip çözülmeyecek.
BİZLERİN SİLAH RUHSATINA PARA ÖDEMEMİZ DOĞRU DEĞİL
Recep Şeker vekilimizin dile getirdiği gibi avukatların yeşil pasaport sorununu konuştuk. Şuan benim kendi gündemimde olan bir şeyki gerçekten ihtiyaç. Yargı biriminde çalışan bir çok kamu personelinin silah ruhsat harcı ödemeden silah sahibi olabilmesi bizlerin ise o emekleri ile çalışmalarıyla çok büyük meblalar ödeyerek taşıma silah ruhsatı sahibi olabilmesi bence doğru değil. Adliyede çalışan bir çok yargı mensubunun ve icra mensubunun harç parası ödemeden silah alması bizlerin harç ödememizin doğru olmadığını düşünüyorum. Buna benzer bir çok sıkıntılar var. Daha öncede dediğim gibi bir kısmında sonuç aldık bir kısmında almadık.
AVUKATIN BU ÜLKEDE ADALET YOK DEMEMESİ GEREKİYOR
Bizim gönlümüz ister ki avukatlarımızı bire bir gezdiğimiz gibi istediğimiz zamanda meslektaşlar olarak bir araya gelebilelim. Sorun meslek sorunu ise gerçekten mesleğin problemi ise o yargılama aşamasında burada bir çok meslektaşımızın yani kutuplaştırma amacıyla ifade etmek istemiyorum ama bir çok meslektaşımızın rencide edildiği, gururunun incitildiği ve sokakta sahada bir hakkın iradesi dediğim gibi bir paranın tahsili noktasında canıyla tehdit edildiğini biliyorum. Bu ama şu demek değildir. Buna dayanarak şunu dememiz bence doğru değil. Bir olumsuzlukla karşılaşan bir insanın özellikle bir avukatın şunu dememesi gerekiyor. Bu ülkede adalaet yok. Adaletsizliği yapan bireydir. Yani eğer yargı mensubu bir mahkemede yaptığı olumsuz tutum ve davranış veya adaletsizlik veya rencide eden bir söylem sadece o kişiyi bağlar. Tüm mahkemeleri veya bakanlığı veya ülkenin tamamını bağlamaz. Meslektaşlarımızın bence yargılamayı yaparken o kişiyle ilgili düşüncesini fikrini oluştururken sadece o kişiyi, o kişinin çalıştığı tüm yargı mensuplarını düşünmeden onların hepsini aynı kefeye koymadan değerlendirmesini budeğerlendirmenin neticesinde de gerçekten dayanışma içerisinde olup, sorun varsa bu sorunun çözümü açısından birlikte hareket etmesi gerekiyor.
ADALETİ HAKİMLER SAVCILAR DEĞİL, AVUKATLAR SAĞLIYOR
Son bir şey söyleyerek sözlerimi bitirmek istiyorum. Hüküm vermek hakimlerin,mahkemenin başkanına ait. O hükmünü veriyor haklı, haksız karar veriyor. Yalnız bizimki o kadar kutsal bir iş ki hakkını savunamayan kendini ifade edemeyen bir insanın hakkını almasına vesile olmak. Yani adaleti asıl hakimler savcılar değil, adalet bakanlığı değil hiç biri değil avukatlar sağlıyor. Adaletin tesisinde en önemli ayak avukatlardır. Avukatlar yoksa adaletin olması mümkün değildir” dedi.
Karaman'da hafta sonu yapılan Karaman Barosu 17. olağan kongresinde avukatlara hitap eden Eser her fırsatta avukatların sorunlarını Ankara'da, gerek Adalet Bakanlığında gerekse Barolar Birliğinde gündeme aldığını söylemişti. Eser'in sözlerini yaptığı ziyaret bir kez daha doğruladı. Eser Baro seçiminde yaptığı konuşma ilede bir çok avukat tarafından alkışlanmıştı.
ESER BARO SEÇİMİNDENELER DEMİŞTİ
Selman Oğuzhan Eser'in Karaman'daki baro genel kurulunda yaptığı konuşma şu şekilde; “Mesleğe dair konuşacak tartışacak bir çok konunun ve problemin olduğunun farkındayım. Geçtiğimiz süreç boyunca gözlemlediğim bir çok problemler meslektaşlarımızın karşılaştığı olumsuzluklar içimizde taşıdığımız avukatlığın bize yüklediği hak adalet duygusu nedeniyle asgari düzeyde duyarlılık göstermeye çalıştım. Mesleğin onurunu, şerefini, itibarını korumak için birlikte hareket etmek zorundayız. Siyasi görüşümüz dünya görüşümüz her ne olursa olsun gerçek anlamda adaletin savunucusu olan meslektaşlarımızı meslek hak ve hukukunu koruma, muhafaza etme amacıyla gerçekten bir arada hareket etme durumundadır.
BİR SİYASETÇİ GİBİ DEĞİL, AVUKAT OLARAK İLGİLENDİK
Bunu biz defaatle yaptığımız çalışmalarda, gezilerde bire bir avukat meslektaşlarımıza yaptığımız ziyaretlerde dile getirdik. Bunu yaparken kendimizi bir siyasetçi gibi değil gerçekten bir avukat olarak avukat olduğumuzu hatırlayarak mesleğin sorunları ile ilgilendik. Dinlediğimiz ve bildiğimiz sorunlar karşısında çalışmalarımız oldu.
BAKANIMIZ AVUKATLIK MESLEĞİ İLE YAKINDAN ALAKALI
Birlik başkanımızla bir çok kez bir araya geldik, kendisi meslektaşlarımızın sorunları doğrultusunda çok duyarlı. Sayın bakanımız avukatlık mesleği ile ilgili yakından alakalı. Kendisine biz meslek sorunlarını dile getirdiğimizde bazı konularda hemen sonuç alabilirken, bazı konularda halen çözüme kavuşmadığını gördük. Bu demek değildir ki her sorun bu şekilde kronik hale gelip çözülmeyecek.
BİZLERİN SİLAH RUHSATINA PARA ÖDEMEMİZ DOĞRU DEĞİL
Recep Şeker vekilimizin dile getirdiği gibi avukatların yeşil pasaport sorununu konuştuk. Şuan benim kendi gündemimde olan bir şeyki gerçekten ihtiyaç. Yargı biriminde çalışan bir çok kamu personelinin silah ruhsat harcı ödemeden silah sahibi olabilmesi bizlerin ise o emekleri ile çalışmalarıyla çok büyük meblalar ödeyerek taşıma silah ruhsatı sahibi olabilmesi bence doğru değil. Adliyede çalışan bir çok yargı mensubunun ve icra mensubunun harç parası ödemeden silah alması bizlerin harç ödememizin doğru olmadığını düşünüyorum. Buna benzer bir çok sıkıntılar var. Daha öncede dediğim gibi bir kısmında sonuç aldık bir kısmında almadık.
AVUKATIN BU ÜLKEDE ADALET YOK DEMEMESİ GEREKİYOR
Bizim gönlümüz ister ki avukatlarımızı bire bir gezdiğimiz gibi istediğimiz zamanda meslektaşlar olarak bir araya gelebilelim. Sorun meslek sorunu ise gerçekten mesleğin problemi ise o yargılama aşamasında burada bir çok meslektaşımızın yani kutuplaştırma amacıyla ifade etmek istemiyorum ama bir çok meslektaşımızın rencide edildiği, gururunun incitildiği ve sokakta sahada bir hakkın iradesi dediğim gibi bir paranın tahsili noktasında canıyla tehdit edildiğini biliyorum. Bu ama şu demek değildir. Buna dayanarak şunu dememiz bence doğru değil. Bir olumsuzlukla karşılaşan bir insanın özellikle bir avukatın şunu dememesi gerekiyor. Bu ülkede adalaet yok. Adaletsizliği yapan bireydir. Yani eğer yargı mensubu bir mahkemede yaptığı olumsuz tutum ve davranış veya adaletsizlik veya rencide eden bir söylem sadece o kişiyi bağlar. Tüm mahkemeleri veya bakanlığı veya ülkenin tamamını bağlamaz. Meslektaşlarımızın bence yargılamayı yaparken o kişiyle ilgili düşüncesini fikrini oluştururken sadece o kişiyi, o kişinin çalıştığı tüm yargı mensuplarını düşünmeden onların hepsini aynı kefeye koymadan değerlendirmesini budeğerlendirmenin neticesinde de gerçekten dayanışma içerisinde olup, sorun varsa bu sorunun çözümü açısından birlikte hareket etmesi gerekiyor.
ADALETİ HAKİMLER SAVCILAR DEĞİL, AVUKATLAR SAĞLIYOR
Son bir şey söyleyerek sözlerimi bitirmek istiyorum. Hüküm vermek hakimlerin,mahkemenin başkanına ait. O hükmünü veriyor haklı, haksız karar veriyor. Yalnız bizimki o kadar kutsal bir iş ki hakkını savunamayan kendini ifade edemeyen bir insanın hakkını almasına vesile olmak. Yani adaleti asıl hakimler savcılar değil, adalet bakanlığı değil hiç biri değil avukatlar sağlıyor. Adaletin tesisinde en önemli ayak avukatlardır. Avukatlar yoksa adaletin olması mümkün değildir” dedi.
YORUMLAR